Türkiye Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Kumbaroğlu Kıbrıs Postası’na konuşarak, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran doğalgaz keşfiyle ilgili, Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarının Kıbrıs adasının stratejik önemini arttırdığını belirterek, Kıbrıs’ta önümüzdeki sürecin enerji ekonomisi ve diplomasisi temelinde şekilleneceğini anlattı. Kumbaroğlu, 10’uncu parselde yapılan sondajda bulunan 141-226 milyar metreküp doğalgaz yatağı rezervinin sismik verilere göre doğrulama sondajı ile teyit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Afrodit sahasının da ilk keşfedildiğinde 141-226 milyar metreküp olarak açıklandığını, fakat doğrulama sondajı sonrası 113 milyar metreküpe düşürüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, 226 milyar metreküp doğalgazın çok da büyük bir rakam olmadığını söyledi.
Tüm bu yaşananların Akıncı ile Anastasiadis arasında görüşmelerin olduğu bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çeken Kumbaroğlu, bulunan doğalgazın siyasi gerginliğe yol açacak bir rezerv olmadığını, ancak ortada kelime oyunları olduğunu vurguladı. 10’uncu parselde kurulacak ihracat amaçlı bir boru hattının en iyimser rakamlarla 10-15 yıl kullanılabileceğini ve sonra gazın biteceğini savunan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Yani ihracat amaçlı bir boru hattını besleyecek yeterince gaz yok” diye konuştu.
Exxon Mobil – Quatar Petroleum konsorsiyumu, hesabına 10’uncu parseldeki “Glafkos” hedefinde yapılan sondajda bulunan yatağın rezervinin 141-226 milyar metreküp olduğu açıklandı. Türkiye Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Kumbaroğlu Kıbrıs Postası’na konuşarak, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran doğalgaz keşfiyle ilgili, Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarının Kıbrıs adasının stratejik önemini arttırdığını belirterek, Kıbrıs’ta önümüzdeki sürecin enerji ekonomisi ve diplomasisi temelinde şekilleneceğini anlattı.
Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, 10’uncu parselde bulunan doğalgaz rezervinin 141-226 milyar metreküp olarak açıklandığını, söz konusu doğalgazın, sismik verilere göre doğrulama sondajı ile teyit edilmesi gerektiğini anlattı. Afrodit sahasının da ilk keşfedildiğinde 141-226 milyar metreküp olarak açıklandığını, fakat doğrulama sondajı sonrası 113 milyar metreküpe düşürüldüğüne dikkat çeken Kumbaroğlu, “Burada da doğrulama sondajı sonrası rezerv miktarı düşebilir. Düşmese bile en iyi ihtimalle 226 milyar metreküp öyle çok büyük bir rakam değil” dedi.
Açıkdeniz boru hattının pahalı olduğunu ve ölçek ekonomisinin önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Bu yeni keşfin olduğu sahaya kurulacak ihracat amaçlı bir boru hattı en iyimser rakamlarla 10-15 yıl kullanabilecek, sonra gaz bitecek. Yani ihracat amaçlı bir boru hattını besleyecek yeterince gaz yok” ifadelerini kullandı. Kumbaroğlu, 10’uncu parselde bulunan toplam rezervin en iyimser olan; 226 milyar metreküp tahmini üzerinden gidildiğinde, söz konusu doğalgazın Türkiye’nin yaklaşık dört yıllık tüketimine denk geldiğini söyledi.
Bulunan doğalgazın siyasi gerginliğe yol açacak bir rezerv olmadığını dile getiren Prof. Dr. Kumbaroğlu, ancak ortada kelime oyunları olduğunu, hatta Güney Kıbrıs’ta dünyanın en büyük gaz rezervi bulundu diye haberlerin bile çıktığını işaret etti ve “Gerçek dışı bu tarz haberler farklı siyasi amaç ve düşünceler olabileceğini düşündürtüyor” diye konuştu. Kumbaroğlu, tüm bunların Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis arasında görüşmelerin olduğu bir dönemde gerçekleştiğini vurgulayarak, “Buna da dikkat çekmek isterim” dedi.
Akdeniz’de suların ısındığı hareketli bir döneme girildiğini işaret eden Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Uluslararası petrol şirketlerinin büyük ilgi gösterdiği Doğu Akdeniz’in enerji kaynakları Kıbrıs adasının stratejik önemini arttırmakta. Kıbrıs’ta önümüzdeki süreç enerji ekonomisi ve diplomasisi temelinde şekillenecek” ifadelerini kullandı. Doğu Akdeniz’in enerji kaynakları açısından çok zengin olduğunu belirten Kumbaroğlu, “ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi tahminlerine göre Levant havzasında yaklaşık 3452.6 milyar metreküp gaz ve 1.7 milyar varil petrol keşfedilmeyi bekliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin geç de olsa araştırmalara başladığını hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Bu araştırmalarda yabancı ülkelerle de işbirliği yapılırsa daha hızlı sonuç alınabileceğini, stratejik açıdan da çok faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
(enerjienstitusu)